
Genetik kusurlar, vücudumuzdaki hücre sayısı düşünüldüğünde oldukça yaygındır. Çoğu hafif etkilere sahip olsa da, bazıları ciddi hatta ölümcül olabilir. CPS1 genindeki bir mutasyon da bu tür tehlikeli kusurlardan biri. Bu genin eksikliği, yoğun tedaviler ve karaciğer nakli gerektiren zorlu bir sürece yol açıyordu. Ancak şimdi, CRISPR-Cas9 gen terapisi sayesinde CPS1 eksikliği olan bir bebek başarıyla tedavi edildi.
CPS1 Eksikliği Nedir?
Karbamoil fosfat sentetaz I (CPS1), proteinlerin parçalanması sırasında ortaya çıkan amonyağın temizlenmesinde kritik rol oynayan bir enzimdir. Eğer karaciğer yeterli CPS1 üretemezse, kanda biriken amonyak sinir sistemini etkileyerek ciddi hasara yol açar. Otozomal resesif bir metabolik bozukluk olan CPS1 eksikliği, her iki ebeveynin taşıyıcı olması durumunda ortaya çıkar ve mutasyonun tipine göre şiddeti değişir.
KJ Muldoon’un Hikayesi
Ağustos 2024’te doğan KJ Muldoon, halsizlik, kas sertliği ve diğer endişe verici semptomlarla dünyaya geldi. Genetik testler sonucu ağır CPS1 eksikliği teşhisi konulan bebek, 5 aylıkken hastaneye yatırıldı. Düşük proteinli diyet ve amonyak seviyesini düşüren ilaçlarla hayatta tutulurken, karaciğer nakli bekleyenler listesine alındı. Ancak doktorlar, ona yeni bir umut sunmak için kişiselleştirilmiş bir gen terapisi geliştirmeye karar verdi.
CRISPR ile Genetik Onarım
Araştırmacılar, KJ’nin ebeveynlerinin taşıdığı mutasyonları inceledi:
Babadan gelen Q335X mutasyonu (genin işlevini kesintiye uğratan bir varyant)
Anneden gelen E714X mutasyonu
Eğer bu mutasyonlardan biri düzeltilebilseydi, KJ’nin vücudu yeterli CPS1 üretebilecekti. CRISPR-Cas9 teknolojisi kullanılarak, babadan geçen Q335X mutasyonunu hedef alan bir baz düzenleyici geliştirildi. Bu yöntem, genetik kodu “silme” yerine hatalı bazları doğrusuyla değiştiriyor.
Hayvan Deneyleri ve FDA Onayı
Tedavinin güvenliğini test etmek için, aynı mutasyona sahip fareler ve primatlar üzerinde çalışıldı. Sonuçlar başarılı olunca, FDA’den acil kullanım onayı alındı.
Tedavi Süreci ve Sonuçlar
İlk düşük doz enjeksiyon sonrası amonyak seviyelerinde belirgin bir değişim gözlenmedi.
İkinci, daha yüksek doz verildiğinde amonyak seviyeleri düşmeye başladı.
Üçüncü dozun etkileri henüz net olmasa da, KJ’nin ilaç ihtiyacı azaldı.
Şu an gelişimsel hedeflerine ulaşan KJ, iki viral enfeksiyonu da amonyak krizi yaşamadan atlattı. Ancak karaciğer biyopsisi yapılmadığı için, ne kadar hücrenin düzeltildiği kesin değil.
Gen Terapisinde Yeni Bir Çağ
Bu vaka, kişiselleştirilmiş gen terapisi alanında önemli bir adım. Ancak uzun vadeli sonuçlar ve diğer genetik bozukluklara uygulanabilirliği henüz bilinmiyor. Yine de, KJ’nin hikayesi, CPS1 eksikliği gibi nadir hastalıklarla mücadele edenler için bir umut ışığı oldu.
Görsel: *CRISPR-Cas9 gen düzenleme mekanizması (Kaynak: NHGRI)*